“Özgürlük ve demokrasiden emekli olmadık”

Emekli Sen Bandırma Şube Başkanlığının Olağan Genel Kurulu Santral Kültür Merkezi’nde yapıldı. Tek liste halinde girilen seçimleri levent Balkış ve ekibi kazandı. Yönetim kurulu Levent Balkış, Hakan İlter, Hülya Baytan, Erdal Erdoğan ve Ali Çimen’den oluştu.

-Emekli Sen’de hedef yaşanabilir bir ülke bırakmak
Genel kurulda konuşan Emekli Sen Bandırma Şube Başkanı Levent Balkış, Emekli-Sen’in emeklilerin insana yaraşır bir yaşam sürdürmeleri ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir ülke bırakma mücadelesini, 22 yıldır kesintisiz olarak sürdürdüğünü söyledi. Balkış “Emekli-Sen 22 yıldır bu ülkede emeklilerle ilgili her türlü hak ihlaline karşı eylem ve etkinlikler yapmakta, emeklilerin ekonomik ve sosyal haklarından sorumlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Başbakanlık dahil devletin ilgili birimleri ile görüşmeler yapmaktadır” ifadesini kullandı.

-Özgürlük ve demokrasi mücadelesinden emekli olmadık
Balkış, her türlü engellemelere rağmen özgürlük ve demokrasi mücadelesinden emekli olmayan Emekli-Sen Sendikası’nın Türkiye’de yaşanan OHAL’den istifade ile grevlerin yasaklandığı, sendikal hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir düzene karşı olduğunu söyledi. Balkış, bu düzenin sayısı 6 milyona ulaşan işsizlerin geçinemiyoruz açız çığlıkları yükselirken işsizlik fonu paralarının KHK ile patronlara aktarıldığı bir düzen olduğunun altını çizdi.

-Hukukun yerini fermanların aldığı bir dönemdeyiz
Balık devamında şunları söyledi “Bu düzen iş güvencesinin devlet eliyle yok edildiği tek bir emirle her kesin ama her kesin işsiz kalabildiği bir düzendir. Bu düzen salon toplantılarından yürüyüşlere imza toplamaya kadar her türlü demokratik arayışın keyfi biçimde kısıtlandığı engellendiği bir düzendir. Bu düzen emekçiler başta olmak üzere toplumun neredeyse tamamına sana verilen ile yetin denilen bir düzendir. Bu düzen Soma’dan Ermenek’ten ders çıkarmayan iş cinayetlerine göz yuman bir yılda 2 bin 6 kişinin öldüğü bir düzendir. Bu düzen hukukun yerini fermanların, sosyal haklar yerine sadakanın diyaloğun yerine çatışmanın liyakatin yerine torpilin yerini aldığı bir düzendir”