Nöbetçi Eczaneler
Tüketicileri Koruma Derneği Bandırma Şube Başkanı Mehmet Tanrıkut, Dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, 1-15 Mart tarihlerinin her yıl Dünya Tüketici Hakları Günü olarak kutlandığını anımsattı. Tüketicilerin kredi imkanlarının artmasıyla birlikte, yazılı ve görsel basında reklam bombardımanı altında kaldığının altını çizen Tanrıkut “Bizlerden bilinçsizce ve ihtiyacımız olup-olmadığını sorgulamaksızın tüketmemiz istenmektedir. Günümüzde tüketim, sosyokültürel değerlerimizi belirleyen bir etken haline gelmiştir. Yaşadığımız çevrede havayı, suyu, doğayı sorumsuzca tükettiğimiz gibi, insan sağlığına zararlı GDO’lu ürünleri de bilinçsizce üretip, tüketir hale geldik. Gelecek nesillere güzelliklerle dolu ve yaşanabilir bir Dünya bırakmak sorumluluğumuzu yitirdik. Tüm bu olumsuzluklar sonucunda finansal açmazlar içine düştüğümüz gibi sağlığımızı kaybetmek tehlikesiyle de karşı karşıya kalıyoruz” dedi.
-Özelleştirmeyle birlikte nişasta bazlı şeker tüketimi artacak
Açıklamasında şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de değinen Tanrıkut, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle birlikte nişasta bazlı şeker üretimi ve tüketiminin artacağını öne sürdü. Nişasta bazlı şeker kullanımındaki artışının obezite ve diyabet sorununu daha çok büyüteceğinin altını çizen Tanrıkut “Nişasta bazlı şeker üretilmesi ülkemize daha fazla GDO’lu mısır girmesi ihtimali demektir. GDO’lu mısır nişasta bazlı şeker endüstrisinin ana hammaddesidir; daha ucuzdur. Özelleştirme süreci engellenemezse, GDO’lu yiyecek ve içeceklerin sofralarımıza gelmesi kaçınılmazdır. Şeker fabrikalarından yan ürün olarak çıkan pancar küspesi en önemli yem sanayi hammaddelerinden biridir. Küspenin yokluğunu telafi etmek için daha fazla GDO’lu mısır ithalatı yapmak gerekecektir. Bu da yurtdışına döviz transferi yapmak anlamına geldiği gibi halkımızın sağlığının tehlikeye girmesidir” ifadesini kullandı.
-Bilinçli tüketici olamadık
Ülke olarak tüketici bilinci oluşturulmasında ve alış-veriş kültürümüzde, olmamız gereken noktada olunmadığını vurgulayan Tanrıkut devamında şunları söyledi “Vatandaşlar olarak haklarımızı bilmek, savunmak durumdayız. Örgütlü tüketiciler hem piyasayı düzenlerler ve hem de yaşanabilir bir Dünya bilincini oluşturabilirler”