Bandırma’da Eğitim Sendikaları ve STK’lar İlçe Milli Eğitimi Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasıyla, ÇEDES projesi kapsamında Eskişehir ve İzmir’de 842 okula “manevi danışman” adı altında imam, müezzin ve vaiz gibi din hizmetlerinde çalışan kişilerin atanmasına tepki gösterdi. Basın açıklamasına Kent Konseyi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Alevi Kültür Derneği destek verdi.
-Kanuna aykırı
Eğitim Sen Bandırma Baş Temsilcisi Erdal Doğru, “ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir. Laiklik anlayışı gereği farklı, inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması doğru bir uygulama olmadığı gibi, farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılıktır”dedi.
-ÇEDES uygulamasından vazgeçilmelidir
Doğru “Eğitim kurumlarının herhangi bir şekilde dini içerikli proje ve etkinliklerin mekânı haline getirilmesinin okullara ve eğitim sistemine olumlu anlamda en küçük bir katkısının olmadığı açıktır. Laikliğin varlığı, din ve mezhep farklılıkları üzerinden farklı inançtan ve mezhepten insanların birbiriyle çatışmalarına son vermek, her inancın kendisiyle ve diğer inançlarla eşit haklar temelinde ilişki kurmasını güvence altına almak açısından önemlidir. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenlemedir. Böylesi bir uygulama hem çocukların sağlıklı gelişiminin hem de eğitim sisteminde eşit, özgür ve bilimsel düşüncenin ilerlemesinin önünde önemli bir engeldir. Eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez! Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz”ifadesini kullandı.
-Eğitim kurumlarında cirit atıyorlar
Eğitim İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Kadir Taylan’da konuşmasında “Bugün çocuklarımız okullarda içecek su bulamazken, kantinden tost alamazken, her okula yeterli rehber öğretmen atanamazken, okullarda manevi danışman adı altında imam, vaiz , müezzin görevlendirilmeye başlandı. Okullarımızda din kültürü öğretmenleri ve rehber öğretmenler varken bu manevi danışmanlar onların yapamadığı neyi yapacak, onların bilmediğini, bunlar mı biliyor. Onca skandala rağmen dernek/vakıf maskesi takmış tarikatlar okullarımızda cirit atmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise yaptığı protokollerle bunların önünü açıyor. Öğretmenlik eğitimi almamış diyanet personelinin okullarda görevlendirilmesi, bunun son örneğidir”dedi.
-Yargıya taşıdık
Eğitim-İş Sendikası olarak, Anayasaya, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt ÇEDES protokolünü yargıya taşıdıklarını açıklayan Taylan “Bugün de burada, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere karşı “Çocukları korumak, vatanı korumaktır” anlayışıyla alanlardayız. Eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz! Velilerimize sesleniyoruz: Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin!”şeklinde konuştu.