Eğitim Bir Sen Bandırma Şube Başkanı Kanver Şener, gazetecilere yaptığı açıklamada, ”Eğitim-öğretimin nitelikli ve verimli bir şekilde, sağlıklı bir ortamda devam ettirilebilmesi için temizlik, güvenlik, bakım ve onarım gibi hizmetleri yürütecek personel ihtiyacının karşılanması kaçınılmazdır” dedi.
-Eğitimin sağlıklı devam etmesi için personel açığı kapatılmalıdır
Şener “Eğitim-öğretimin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi için hijyen ortamının sağlanması, ancak personel ihtiyacının tamamen karşılanması ile mümkündür. Salgın, bu ihtiyacı diğer zamanlardan daha fazla önemli hale getirmiştir. Okullarımızın salgın şartlarında açık tutulması kararlılığı, personel ihtiyacı karşılanarak güçlendirilmeli, temizlik, güvenlik ve hijyen konusunda taviz verilmemelidir. Okullarımızın yardımcı personel ihtiyacı kadrolu memur statüsünde personelle karşılanmalıdır. Okul-Aile Birlikleri aracılığı ile ya da Toplum Yararına Program (TYP) kapsamındaki geçici istihdam yönteminden vazgeçilmelidir” ifadesini kullandı.
-Okullarda yardımcı personel sıkıntısı yaşanıyor
Okulların açılmasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen halen çok sayıdaki okulun yardımcı personel açığının giderilemediğini dile getiren Şener “ TYP kapsamında alınan personel de ihtiyacı karşılayamamıştır. Hatta TYP kapsamında alınan personelin geçmiş yıllarda alınan personelden daha az olması, ihtiyacın daha fazla olduğu bu salgın döneminde alınan tedbirleri boşa çıkaracak bir karar olmuştur. Okulların kendi kullanımlarına sunulmuş herhangi bir ödenekleri olmadığından, personel açığı sorunu kalıcı olarak çözülememekte, her eğitim-öğretim yılının başında sorun kendini tekrar etmektedir. Bu sorunun kökten çözümü için okul bazlı ödenek tahsis edilmeli, personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul yönetimleri tarafından kullanılması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
-İstenmeyen sonuçlara neden oluyor
Şener devamında şunları söyledi “Yetersiz ve eksik personel, yetersiz ve eksik kamu hizmetine; yetersiz ve eksik kamu hizmeti ise olumsuz ve istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. Okul yöneticilerinin, eğitim çalışanlarının okulları açık tutmak için verdiği mücadele, bürokratik engellere, kırtasiyeciliğe, idare-i maslahata ve ödenek yoksunluklarına kurban edilmemelidir”