Bandırma Emekçi Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne Cumhuriyet Meydanında basın açıklaması yaptı.
Bandırma Emekçi Kadın Platformu Bileşenleri tarafından yapılan basın açıklamasında “Biz kadınlar bugün dünyanın dört yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı isyanımızı meydanlara taşımak, kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazlarımızı hep birlikte daha fazla duyurmak için yine alanlardayız. İsyandayız çünkü; dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor! İsyandayız çünkü; her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor! İsyandayız çünkü; her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor! OECD ülkeleri içinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında birinci durumda olan ülkemizde erkek şiddeti her gün daha da vahşileşirken kadınlara, LGBTİ+lara yönelik şiddette ve çocuk istismarında cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor be şiddet faillerini cesaretlendirmeye devam ediyor” denildi. denildi.
Devletin tüm olanakları şiddeti önlemek için seferber edilmesi gerekirken Kadınları şiddete karşı koruyan yasaların esnetildiğinin, sığınma evlerine erişimin zorlaştırıldığını dile getirildiği açıklamada “İstanbul sözleşmesi ve 6284 gibi yaşam güvencemiz sayılabilecek kazanımlarımız yok edilmek isteniyor. Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; ‘kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir’ ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer. Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer. İktidarların şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer. Tüm bunların hayata geçirilmesinin tek yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer. Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor ve yaşamlarımızı savunmak için sokaklara çıkıyoruz!” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada “Kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten tedbirler bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor. Yaşadığımız bu deneyimler haklarımıza, kazanımlarımıza ve mücadelemize her zaman olduğundan daha çok sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Kadınları erkeğe, sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için sokaklardayız! Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı sokaklardayız! Sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmak için sokaklardayız! Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı buyur ederek bize sınır çizenlere karşı sokaklardayız! İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demek için sokaklardayız! Her türlü yasağa ve baskıya rağmen ‘Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz’ demek için sokaklardayız! Binbir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız! Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte, sokakta, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve vazgeçmiyoruz” denildi.
Basın açıklamasına Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Yağar, Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat, Meclis üyeleri Fatma Sibel Salı, Merve Polat, CHP İlçe Başkan Yardımcısı Hüseyin Çeri, Eğitim Sen Şube Başkanı Erdal Doğru, Emekli Sen Şube Başkanı Levent Balkış ve çok sayıda kadın katıldı.