Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, Belediye Nikah Salonunda düzenlediği basın toplantısında, CHP’ye yakın isimlerin istihdam edildiğine yönelik iddialara cevap verdi. Tosun, işçi alımlarının İşkur üzerinden yapıldığını söyledi. Yerel yönetim olarak belediyenin muhtelif yerlerinde çalıştırılmak üzere İşkur’dan 120 adet geçici işçi talep ettiklerinin altını çizen Tosun “Ancak İşkur bize 70 işçi gönderdi. Bu işçilerden 3’ü Bandırma Kaymakamlığında 67’si de belediyede çalışıyor. Bunların maaşları ve sosyal güvenlik primleri İşkur tarafından ödeniyor. Bu anlamda belediyenin kasasından çıkan 1TL delikli kuruş yoktur” dedi.
-Belediyenin kasasından 1 kuruş çıkmadı
Tosun “Yerel yönetim olarak 3 ay sonrasında bu işçilerde çalışmaya devam edecek olursak maaşlarının yüzde 30’unu belediye, geriye kalan yüzde 70’lik kısmı İşkur tarafından ödenecek. Daha 3 aylık ilk dönem bitmedi. İlerleyen günlerde bunu tekrar değerlendireceğiz. Belediye iktisadi işletmeleri bünyesindeki kafalerin sayısını arttıracağız. Bu kafelerin hizmete girmesiyle 100 kişiyi daha istihdam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde hizmete sokacağımız kreş ve eğitim destekevine yaklaşık 150 işçi alacağız. Tüm buralarda çalıştıracağımız işçileri takibi İşkur üzerinden alacağız. Burada yanlış olan ne var” ifadesini kullandı.
-İşçi alımlarında liyakata önem verdik
Belediye başkanlarının kendi kadrosuyla çalışmalarının en doğal hakları olduğunun altını çizen Tosun “ 31 yerel seçimleri sonrasında daire amirlerinin yarısını değiştirdim. Bunu da hakkaniyet çerçevesinde yaptım. Önümüzdeki günlerde yapacağımız işçi alımlarında da aynı hakkaniyeti uygulayacağım. Benim için önemli olan senin partilin benim partilimden ziyade liyakattir. İki üniversite bitiren iki yabancı dil bilen bir kişiyi herhangi bir parti mensubiyetinden dolayı işe almamam sizce ne kadar doğrudur” diye sordu.
-Bende böyle vicdan yok
Kamuoyunda Lümpen Mehmet olarak bilinen Mehmet Aslan’ın işe gelmeden maaş aldığı yönündeki iddialara da değinen Tosun “ Mehmet Aslan’ı belediye iktisadi teşekküllerinden sanat cafe çalıştırılmak üzere işe aldık.İşe almadan önce kendisinin portöy muayeneleri temiz çıktı. İşe alındıktan bir süre sonra kendisinde kanser vakasına rastlanıldı. Tedavisine devam ediliyor. Çalıştığı sanat cafede koronadan dolayı uzun süreden beri zaten kapalı. Diğer işçilerimizi koronadan dolayı işten çıkarmadığımız gibi onu da işten çıkartmadık. Kendisi bizim çalışan personelimizdir. Ne yapalım “sende kanser var”diyerek işine son mu verelim? Son aldığımız işçiler arasında da bir kanser vakası var. Ne yapalım onu da mı “kanserlisin” diye işten çıkartalım? Bu vicdan meselesidir. Bu vicdan bende yok” ifadesini kullandı.