Savaştepe’de 21 Mart 2006 tarihinde okula gitmek için evden ayrıldıktan sonra kaybolan ve cesetleri 44 gün sonra bulunan ilkokul öğrencileri 10 yaşındaki Büşra Karabacak ve aynı yaştaki kuzeni Tuğçe Yıldırım’ın ailelerinin avukatı İbrahim Erenci, Adli Tıp Kurumu’nun raporlarını eleştirdi. Erenci, kuzenlerin tırnakları arasında bulunan şüphelilerin DNA örnekleri ile mağdurların örneklerinin ayrıştırılmadığını iddia etti.
Adli Tıpa rapor tepkisi
Erenci, 2 saatte çıkacak olan bir DNA çözümlemesinin 7-8 ay sonra dava dosyasına girdiğini ileri sürdü. Bu durumun sadece ‘kuzenler cinayeti’ dosyasıyla ilgili bir sorun olmadığını, Türkiye’nin her yerinde aynı sıkıntıların yaşandığını ifade eden Erenci, “Bu süre içinde şüpheliler, ‘benim DNA’m alındı, mutlaka ortaya çıkacaktır’ diye düşünüyor. Olayın faili, firari hale geliyor. Bu daha da acı. Adli Tıp’ın 11 yıl önce hazırladığı rapor diyor ki; ‘Büşra’nın tırnakları içindeki DNA örneği, falan şahsın YTSR kromozomu ile yani soy ağacını gösteren kromozomu ile uyuşmaktadır. Ama kimliklendirme yapıldığında şahıs o değildir demek isteniyor. Boğuşma esnasında çocukların katledildiği, tecavüze uğradığını düşünüyoruz. Ama cesetlere 44 gün sonra ulaşıldığı için Adli Tıp raporunda tecavüze yer verilmiyor. Tecavüzle öldürme fiiline maruz kalan çocukların birbirlerine sarılıp tutunmaları normal. Dolayısıyla Büşra’nın tırnakları içinde Tuğçe’nin de DNA örneği olması normal. Tuğçe’nin DNA’sı şüphelilerin DNA’sını perdelemiş ve bu değerlendirilirken hataya düşülmüş. Yani halkımızın anlayacağı bir şekilde ifade edeyim; bir avuç pirinç ile bir avuç bulgur birbirine karışmış. Ayrıştırmamışlar. Değerlendirme hatası burada. 11 yıl önce yapılan hatada ısrar etmek Adli Tıp’ı taraf hale getiriyor “dedi. Erenci, Adli Tıp raporları arasındaki çelişkinin giderilmesini istediklerini, yüksek yargının da bu konuda kararları olduğunu belirtti. Üniversitelerde görevli bilim uzmanlarından rapor tanzim edilmesini talep edeceklerini söyleyen Erenci, 12 yıldır süren davanın artık sonuçlandırılması gerektiğini vurguladı.