Bandırma Ticaret Odası 10.Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Turgut Öztozlu, sigortacılık sektörünün sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’de sigorta sektörünün yeterince büyüyememesinin nedenlerinden bazılarının doğrudan doğruya sektörün kendi durumuyla ilişkili olduğunu dile getiren Öztozlu “Her işletme daha çok müşteri çekmek için fiyatlarını düşük tutmaya çalışıyor. Bu yüzden, yazılan brüt prim miktarı artsa bile sigortacılık faaliyetlerinden kazanılan gelirde aynı ölçüde artış olmamaktadır. Sigorta işletmelerinin rekabeti sadece prim miktarı üzerinden değil ürün nitelikleri üzerinden de yapması, sigorta işletmelerini daha hesaplı ve gelir artırıcı fiyatlarla sektörde bulunmaya muktedir kılacaktır” ifadesini kullandı.
-Sektörde güven ön plandadır
Sigortacılık sektörünün bir hizmet sektörü olduğunun altını çizen Öztozlu “Sigorta sektöründe müşterilerin tamamı soyut bir ürün satın almaktadır. Bu nedenle diğer hizmet sektörlerinde olduğu gibi sigorta işletmeciliğinde de güven ön plandadır. Gerek kurumlar arası gerekse kurumlar ve müşteriler arasında güven tahsis edilmesi ise var olan sorunların minimize edilmesi yoluyla sağlanacaktır” dedi. Her sektörde olduğu gibi sigorta sektöründe de dürüst çalışan ve dürüst çalışmayan aktörlerin bulunduğunun altını çizen Öztozlu “İyi şöhret çok yavaş yayılırken kötü şöhret çok hızlı ve abartılı yayılıyor. Sigorta şirketlerinin bazı yanlış uygulamaları sektöre olan güveni sarsabilmekte ve müşteri tabanını daraltmaktadır. Özellikle sigorta şirketlerinin hasar ödeme süreçlerindeki aksaklıklar sigortalılar tarafından yanlış anlaşılabilmektedir. Sigortalıların hasar tazminatlarını temin etme süresinin uzaması bireylerin sigorta şirketlerine bakışını olumsuz etkilemektedir” şeklinde konuştu.
-Acentelere büyük görev düşüyor
Sektörde geçmiş yıllarda yaşanan suiistimallerin mirası olarak halen sigortaya ve sigortacıya olan güvende bir takım sıkıntıların yaşanmaya devam ettiğini dile getiren Öztozlu “Bu güven ihtiyacını sağlamak için sigortalı ile sigorta şirketi arasındaki aracılara acentelere büyük görevler düşmektedir. Çünkü aracılar hem müşteri hem de sigorta şirketi ile doğrudan teması olan, şirket adına müşteriye güven veren ve karşılığında fon toplayan birimlerdir. Sektöre olan olumsuz algının ortadan kaldırılması ve güvenin arttırılması, müşteri ihtiyaçlarının doğru tespit edilmesi ve bu ihtiyaçların karşılanması için sigorta acenteleri büyük görevi üstlenmektedirler. Sigorta acentelerini bir araya getirecek, yaşanan sorunları tespit edip, ilgili kurum ve kuruluşlara iletecek mesleki bir örgütlenmenin olmaması, söz konusu sorunların büyüyerek devam etmesine neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
-Sektöre giriş koşulları kriterlere bağlanmalı
Asıl işi acentecilik olmayan kişilerinde sektörde faaliyet gösterdiğinin altını çizen Öztozlu “Yapılacak yasal bir düzenleme ile sektöre giriş koşullarının katılaştırılması ve belirli kriterler getirilmesi bu durumu önleyeceği gibi, haksız rekabetinde önüne geçecektir. Böylece acenta başı müşteri sayısında yaşanan artış prim gelirlerinin de yükselmesini sağlayacaktır. Sigorta şirketlerinin önemle üzerinde durması gereken bir başka konu ise halkın bilinçlendirilmesidir. Sadece satış üzerine hareket etmek halk nezdinde acentalara olan güveni düşürmekte ve sigortanın olumsuz bir imaja bürünmesine neden olmaktadır. Bu nedenle sigortacılığın hedef kitleye detaylıca anlatılması, sigortanın bir lüks değil bir ihtiyaç olduğu bilincinin yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda nitelikli personel sorununun giderilmesi için sektör üniversite işbirliğinin etkin hale getirilmesi, teorik eğitimlerin yanı sıra uygulamalı eğitimlerin artırılması yararlı olacaktır”dedi. Türkiye’de sigortacılık ve sigorta ürünlerinin yeterince tanınmadığını dile getiren Öztozlu “Bu eksiliğin giderilmesi için bir taraftan kamu bir taraftan sektör aktörleri çaba göstermelidir. Çeşitli konulardaki kamu spotlarına benzer spotlar hazırlanarak, gerekli ve yararlı bilgiler televizyonlardan halka ulaştırılabilir” ifadesini kullandı.