ÇARŞI herşeye KARŞI 

İller Bankasından gelen katkı paylarıyla yerel yönetimlerin yatırım yapabilmesi günümüz şartlarında mümkün gözükmüyor. Zira İller Bankası’ndan gelen katkı payları belediyelerin personel maaşları ve akaryakıt giderlerini karşılamaya bile yetmiyor. Bu şartlarda belediye başkanlarının yerel seçimler öncesinde seçmenlerine verdikleri taahhütlerini yerine getirebilmeleri ancak ve ancak belediye mülklerinin satışıyla mümkündür. Bu açıdan iktidar ve muhalefet parti temsilcilerinin mevcut belediye başkanlarının mülk satışlarını polemik konusu yapmalarını da anlamsız bulanlardanım. Satışlar konusunda önemli olan belediye başkanlarının izlediği yol ve yöntemdir. Başkanlar satışını yapacakları mülk ve arazi imar planı değişiklikleriyle değerinin çok üzerinde satıyor ve bu geliri yerleşim yerlerinin geleceğine yönelik yatırımlarda kullanıyorsa bunu eleştirmek değil alkışlamak gerekiyor.

Bunun son örneğini Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin Akçay sahilindeki 25 bin 550 metrekarelik parselin 199 milyon 500 bin TL muhammen bedel ile satışa çıkartılmasında göre biliriz. Zira bahse konu arazi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından bundan 3 ay önce 30 milyon TL’ye Türkiye Demir Yolları Sendikasından satın aldı. Büyükşehir Belediyesi yaptığı imar planı değişiklikleriyle bahse konu arazinin değerine değer kattı. 30 milyon TL’ye alınan bu arazi 3 ay sonra Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 Şubat 2022 tarihinde yapılacak ihaleyle 199 milyon 500 bin TL’den satılacak. Yukarıda da ifade ettiğim üzere önemli olan belediye başkanlarının izlediği yol ve yöntemdir. Bu yöntemle kazanan Balıkesir olmuştur. Fotoğraf bu kadar net iken bahse konu arazinin alım ve satışı konusunda Meclis’te “ret” oyu veren muhalefet partilerinin temsilcilerine sormak istiyorum. Bu alış  ve satışın nesine karşısınız?