İlçemizde “Güzelliğin on para etmez. Bu bendeki aşk olmasa.” diyen, Aşık Veysel’i bilmeyip, bütün güzel şeylerin kendisiyle bir ilgisi olduğunu düşünen siyasetçi kardeşlerimiz var.
Bu gün meydanlar seçim kazanma edasıyla dolaşan siyasetçi kardeşim, kerameti kendinde zannetme o koltukta nasıl ve kimlerin sayesinde oturduğunu sen benden çok daha iyi biliyorsun.
Sana bir hikaye anlatayım: anlatayım ki bir ders çıkart. Yıllar önce bir genç delicesine aşık olmuş. Sonunda bir gün sevdiği kıza açılmış ama reddedilmişti.
Aradan seneler geçmiş genç aşkından yazdığı şiirlerle ünlü bir şair olmuş. ismi duyulmuş, namı yayılmış.
Sevdiği kız bir zamanlar kendisini seven gencin namını duymuş ve kocasını da yanına alarak adamın yanına gitmiş ve şöyle demiş;
-Beni tanıdın mı?
-Tanıyamadım
Kadın ısrarla tekrar sormuş
-İyi bak tanımadın mı? demiş
Adam gerçekten de tanıyamamış
-Tanıyamadım
Bunun üzerine kadın:
-Sen, seni şair edeni nasıl tanımazsın!
Adam da bunun üzerine sinirlenerek
-Mademki keramet sendeydi, yanındaki neden şair olmadı. Hikâyedeki gibi kerameti kendinden bilenler hep oldu, bundan sonra da olacaktır.
Aşık Veysel’in “Güzelliğin on para etmez. Bu bendeki aşk olmasa.” dediği gibi halef ve seleplerin rekabeti olmasaydı sen bu kalibreyle o koltukta zor otururdun be siyasetçi kardeşim.
Admin admin
Vallahi admin ben bu konuya giremem😅😅
VALLAHİ BU GÜNLERDE ÇOK ATAKSINIZ ADMİN AMA GÖLGENİN YAZILARINDA İSİMLER OLMAYINCA BULMACA GİBİ OLUYOR ÇÖZ BAKALIM ÇÖZEBİLİRSEN.
Aaaaaa ben çözdüm sana akşama ziraat bahçesinde söylerim sen ısmarlarsan